Lazerle Leke Tedavisi
Sağlıklı, Lekesiz Bir Cilt Hepimizin Hayali….
Ancak genetik yapı ve yatkınlık, korunmasız güneş ışınlarına maruz kalmak, ilaç tedavileri, hormonal değişimler (gebelik, tiroid hastalıkları, bazı hormonal ilaçlar), kullanılan kimyasal maddeler cildimizin yapısında bulunan melanin pigmentinin belli bölgelerde çoğalmasına neden olur ve böylece ciltte lekeler oluşmaya başlar.
Cilt lekeleri doğumsal; (ito, ota nevus, cafe au lait lekeleri), güneş maruziyeti ile (çiller, solar lentigolar, yaşlılık lekeleri), hamilelikte yüzde lekelenme, melazma, rozasea, kırmızı yüz, kiraz anjıomlar, kılcal damarlar) ya da; çeşitli cilt hastalıkları ve kimyasal maruziyeti sonrası PIH; (post inflamatuvar hiperpigmentasyon) olabilir.
Cilt Tonu Eşitsizliği
Hamilelik, hormonal sebepler, yaşlılık ve güneş maruziyeti nedeniyle oluşan lekelenmelerin yanında, akne lekelerinin, yara ve yanık izlerinin sonucunda ciltte renk tonu eşitsizlikleri görülebilmektedir. Bu durum, cildin doğal görünüm ve canlılığını kaybetmesine sebep olmaktadır.
Günümüzde cilt tonundaki eşitsizlik; Lazer, Karbon Peeling, IPL, Altın iğne (iğneli radyofrekans), Dermapen, Mezoterapi ve Kimyasal Peeling gibi yeni nesil cihaz teknolojileri ve medikal estetik uygulamalarla büyük ölçüde düzeltilebilmektedir.
Leke Tedavisi İçin Uyguladığımız Yöntemler;
Lazer ve IPL Lumecca Tedavileri;
Leke problemlerinde lekenin derideki yerleşim derinliğine göre Q anahtarlı(switch) Nd – yag lazerler, fraksiyonel lazerler, atımlı boya lazeri (PDL), alexandrite lazer tercih edilebilir. Yoğun atımlı ışık sistemi (IPL) sıkça ve başarıyla kullandığımız leke tedavi yöntemlerindendir. Thulium lazerler fraksiyonel olmasının yanında leke seviyesinde etkili yeni sistemlerdendir.
Yoğun Atımlı Işıkla (IPL Lumecca) Leke Tedavisi
IPL olarak isimlendirdiğimiz, farklı dalga boyları, atım gücü, sayısı ve süresini her hasta ve her leke problemi için özelleştirebildiğimiz ışık sistemleri sayesinde; özellikle çiller, güneş lekeleri, kırmızı yüz (roza) ve kılcal damar problemlerinde başarılı sonuçlar görmek hem hastalarımız hem bizler için memnuniyet verici. Uygulama sadece lekeleri tedavi etmekle kalmıyor, ayrıca ciltte de gözle görülebilir bir yenilenme sağlıyor.
IPL Lumecca Tedavi İşlemi, Seans Sıklığı ve İşlem Sonrası
Probleme göre 2- 3 hafta aralarla 3- 6 seans gerçekleştirilen tedavi anesteziye gerek duyulmayan, acısız, sonrasında günlük hayata rahatlıkla devam edilebilen bir seçenektir.
IPL Yoğun Atımlı Işık Tedavisi Kullanım Alanları
Melazma, Güneş ve Yaşlılık Lekeleri, Çiller,
Kırmızı Yüz (Roza, Gül Hastalığı),
Cilt Yenileme,
Yüzde Kılcal Damar Problemleri
Fraksiyonel Lazerler
Çok sayıda mikroskobik termal hasar yaratılarak sağlam derinin büyük kısmının korunduğu bir tedavi yöntemidir. Korunan deri dokusu iyileşme için rezervuar görevi görür. Fraksiyonel lazerler leke probleminde ilk tercih edilen lazerler değildir, ancak yenilenme sürecini uyarması nedeniyle diğer leke karşıtı tedavilerle kombine edilebilir.
Q Switch Lazerle Leke Tedavisi
Dört farklı dalga boyuna sahip Q Switch lazerler dövmelerin çıkarılmasında, her tür pigment (renk) içeren lezyonlarda, cilt gençleştirmede ve vasküler (damarsal) sorunların tedavisinde kullanılmaktadır. Yüksek enerjiye sahip lazer atışları cilde zarar vermeden pigmentleri parçalara ayırmakta ve oluşan parçacıklar hücre içerisine alınarak o bölgeden uzaklaştırılmaktadır. İyileşme süreci hızlı, yan etkileri az, her tür cilt tipinde güvenle uygulanabilen bir yöntemdir
Q Switch Lazer Hangi Tür Lekelerde Kullanılır?
- Her renk dövmenin silinmesinde,
- Yüz, boyun, dekolte, ellerdeki güneş ve yaşlılık lekelerinin silinmesinde,
- Çillerin tedavisinde,
- Hormonal lekelerde ( hamilelik, doğum kontrol hapı kullanımı),
- Melazma tedavisinde,
- Sivilce ve sivilce lekelerinde,
- PIH: post inflamatuvar hiperpigmentasyon tedavisinde,
- İyi huylu benlerin tedavisinde,
- Ota nevus,
- Becker nevus,
- Cafe-o’la lekelerinde Başarıyla kullanılmaktadır.
Kimler Lazerle Leke Tedavisi İçin Uygun Değildir?
Lazerle leke tedavisi için uygulanacak bölgeler güneşten veya bronzlaştırıcı losyonlardan dolayı bronzlaşmış olmamalıdır. Cildin bronzlaşmadan kaynaklı daha koyu renkli kısımları da lazer ışınlarını emebilir. Bunun sonucunda ciltte irritasyon veya su toplama gibi etkiler görülebilir. Bu nedenle cildi bronz olanlara uygulanmamalıdır.
Lazer Uygulaması Sonrası Ciltte Ne Gibi Değişiklikler Beklenir?
Leke tedavilerinde uygulama sonrası ciltte geçici kızarıklık ve lekelerde koyulaşma beklenir, koyulaşan bu lekeler 1. haftadan itibaren yüzeyden çok ince kabuklanarak dökülür.
Lazerle Leke Tedavisi Kaç Seanstır?
Yüzeydeki lekeler için tek tedavi seansı yeterli olabilirken, derin yerleşimli lekelerde daha fazla tedavi seansına ihtiyaç duyulabilir. Seans aralıkları genellikle 4-6 hafta arasında değişmektedir. İşlem sonrasında ve tedavi süresince güneşten korunmalı ve yüksek faktörlü (SPF 30 üzeri) güneş kremleri kullanılmalıdır.
Tedavi sonrasında Günlük Hayata Devam Edilebilir mi?
Lazerle leke tedavisi sonrası rahatlıkla günlük hayata dönülebilir.
Topikal Tedaviler
Cilt yüzeyine uygulanan tedavi ve bakım ürünleri içinde sıklıkla kullanılanlar; Hidrokinon, Retinoidler, Azaleik asit, Kojik asit, Arbutin, C vitamini, E vitamini, Niasinamid, üzüm çekirdeği ekstresi (Resveratrol), Aloe Vera özü, Flavanoidler (yeşil çay ekstresi), Coffeeebery, Dut ekstresi, Soya, Meyan ekstresi gibi maddelerdir. Bu maddeler renk oluşumunu önleyici yada oluşan renk maddesini parçalayıcı ve ortamdan uzaklaştırıcı olarak etkilerini gösterirler.
Kimyasal Peeling
Peeling; kimyasal maddeler kullanılarak, derinin yüzeyel katmanının istenilen derinliklerde harabiyeti ve yeni deri oluşumunu uyarmak esasına dayalıdır. Peeling işlemi kolajen ve elastin dokusunu harekete geçirerek yeni baştan üretim yapılmasını sağlar, deri rengini açar. Cildin daha gergin, daha nemli ve yumuşak olmasını sağlar. Tıkanık deri gözenekleri açılır, temizlenir ve sıkılaşır. Bu amaçla en sık bitki ve meyve asitlerinden elde edilen AHA (alfa hidroksi asitler) kullanılır.
Mezoterapi İle Leke Tedavisi
Mezoterapi çeşitli bitki ekstreleri, vitaminler, enzimler, hormonlar ve ilaçlar gibi cilde uyumlu maddelerin deri içine enjeksiyonu esasına dayanan bir işlemdir. Deriye enjekte edilen bu maddeler derideki kök hücreler olan fibroblastları uyararak kolajen ve elastin dengesini korurlar. Leke tedavisinde tek başına yada diğer işlemlerle kombine edilir. Traneksamik asit, glutatyon, A, C ve E vitamini, pirüvik asitler, biyoaktif peptidler, amino asitler leke amaçlı mezoterapi solüsyonları içinde en sık bulunan maddelerdir.
Mezoterapi En Sık;
Yüz gençleştirme ve cilt yenilemede,
Saç dökülmesinde,
Hamilelik ve kilo çatlakları, selülitlerde,
Yara izi (skatris) gidermede,
Cilt lekeleri, güneş lekelerinde,
Göz altı morlukları ve çökmelerinde uygulanır.
Mikro İğneleme (dermapen, gençlik kalemi, dermaroller)
Mikro iğnelemede cildi dik açıyla delen çoklu mikro iğneler sayesinde ciltte yara algısı oluşturulup, cildin sonraki aşamada yaranın iyileştirilmesi için uyarılması ve bu sayede yenilenmesi amaçlanır. Uygulama bölgesinde kanlanma artışı, artmış kan akımı sayesinde bölgeye gelen iyileştirici maddelerin varlığı; güvenli ve etkin bir şekilde kolajen ve elastin üretimini arttırır. Birlikte uygulanan soruna yönelik ürünlerin cilde geçişini arttırması da en büyük avantajıdır. Leke için uygulanan ürünler renk kütlelerini parçalarken, artan kan akımı sayesinde yıkım ürünlerinin bölgeden temizlenmesi de hızlanır..
Yüzdeki Kılcal Damarların Tedavisi
Hassas cilt yapısı olan bireylerde; genetik yatkınlık, yoğun güneş ışığı maruziyeti, rozasea hastalığı, aşırı soğuk ve sıcağa maruz kalmak, metabolik, romatizmal , kan hastalıkları gibi hastalıkların varlığı, östrojen içerikli doğum kontrol hapları, kortizonlu ilaçların ağız yoluyla ya da deriye uygulanması suretiyle alınması, kronik alkol kullanımı gibi çok farklı sebepler yüz cildinde kılcal damar oluşumunu tetikler. Bazen de ince ve kalın kılcal damar yumaklarından oluşan şarap lekesi , çilek benler, örümcek benler, hemanjıomlar gibi benler de yüze kırmızı bir görünüm verir.
Yüzdeki Kılcal Damarlar Neden Tedavi Edilmelidir?
Yüzdeki kılcal damar genişlemeleri bir kez oluştuktan sonra korunma yöntemleri ile ilerlemeleri durdurulabilir, yavaşlatılabilir, ancak tamamen geçmezler. Ciltte hassasiyete, kuruluğa, kaşıntı ve yanmaya yol açarlar, görünüm olarak kişiyi rahatsız ederler. Cildin güneşe hassasiyetini artırırlar, kolajen yapısında bozulmalara yol açarak cildin erken yaşlanmasına da neden olurlar.
Kılcal Damarlar Nasıl Tedavi Edilir?
Günümüz teknolojisinde bu amaçla en çok lazer Tedavileri (Pulse Dye Lazerler) ve yoğun atımlı ışık sistemleri( IPL) kullanılır. Tedavide amaç; kılcal damar içinde kanda bulunan oksihemoglobin adlı kırmızı renkli maddeyi ısıtarak haraplamaktır. Damarın içinden geçen kırmızı maddenin ısıyla zarar görmesi damar yapısının zamanla kaybolmasını sağlar. Damar genişliği ne kadar fazla ise lazer ve ışık sistemlerinde tedaviye yanıt o derece hızlıdır.
Tedavi Süreci Nasıl İlerler?
Tedavi sayısı ve sonuçları; damarların yoğunluğu, büyüklüğü, genişlikleri ve bulunduğu bölgeye göre 2 – 10 seans aralığında ve tedavi başarısı % 60 -100 aralığında değişebilir
Kılcal Damar Tedavisi Sonrasında Bizi Neler Bekler?
Uygulama yapılan yerlerde hafif kabarma, kızarıklık, minik morluklar olabilir, bu etkiler birkaç saat- birkaç günde kaybolur. Yeni sistemlerde güçlü soğutma sistemlerinin varlığı tedavi sırasında ağrıyı oldukça azaltmaktadır. Uygulama sonrası önerilen bakım kremleri, güneş koruyucu kullanımı son derece önemlidir.
Tedavi sonrasında yeniden tekrarlamaların olabileceği ve bu sebeple ara seanslarla iyiliğin muhafaza edilmesi gerekeceği bilinmelidir.