Rozasea

Rozasea Gül Hastalığı Nedir?

Burun, çene, alın ve yanaklar gibi özellikle yüzün orta kısmını tutan, kızarma ve yanma atakları ile başlayıp daha sonra sivilceler, kalıcı kızarıklık, kılcal damarlarda artış, deride ödem ve dokuda şiş bir görünüme neden olan kronik bir deri hastalığıdır. Rozasea hastalığı; gül hastalığı, kırmızı yüz, gülleme ve madalyon adı ile de anılır

Rozasea Hastalığının Oluşmasına Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Rozasea hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Suçlanan faktörler arasında;

  • Genetik yatkınlık: Aile öyküsü %30-40 oranında bulunmaktadır. Ancak genetik geçiş için halen net bir kanıt yoktur.
  • Enfeksiyöz nedenler: En çok suçlanan enfeksiyöz ajanlar midede bulunan Helikobakter pilori (H pylori) bakterisi ve yüzde bulunan demodeks akarlarıdır.
  • Çevresel faktörler: Ultraviyole ışığı ve çevredeki ısı değişiklikleri gibi çok sayıda çevresel faktör rozasea lezyonlarının başlamasında veya alevlenmesinde rol oynamaktadır.
  • Psikojenik etmenler: Özellikle aralıklı gözlenen yanma ve kızarıklık atakları, hastanın duygu durumundaki değişikliklerden ve psikolojik stresten etkilenebilir.
  • Doğal bağışıklık sistemi: Son dönemlerde derideki doğal savunma sistemindeki dengesizlikten bahsedilmektedir.

Rozasea Hastalığının Klinik Özellikleri Nelerdir ve Tanısı Nasıl Konulur?

Çoğunlukla 30 ila 60 yaş arasındaki, açık tenli, renkli gözlü erişkin kişilerde görülür. Kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, erkeklerde daha şiddetli seyretmektedir.

Dört klinik dönemi bulunmaktadır;

  1. dönem: Yüzde tekrarlayan yanma ve kızarıklık atakları oluşması,
  2. dönem: Yüzün ortasındaki kızarmanın kalıcı hale gelmesi, burun ve yanakların üzerinde gözle görülebilir küçük kan damarlarının oluşması,
  3. dönem: Yüzdeki kızarıklığın daha koyu ve kalıcı hale gelmesi, burun, yanak, alın ve çene üzerinde küçük, kırmızı şişlik veya iltihaplı sivilceler (beyaz veya siyah noktalardan farklı olarak) oluşması,
  4. dönem: Gözlerde yanma veya sürekli hassasiyet oluşması (gözde rozasea) ve/veya kırmızı, şiş burun (rinofima) meydana gelmesi.

Tanısı sıklıkla klinik bulgulara göre konulmaktadır. Ancak karıştığı bazı hastalıklardan ayırt etmek için biyopsi gerekebilmektedir. Rozasea hastalığına özgü bir laboratuvar bulgusu bulunmamaktadır.

Rozasea Hastalığında Göz Tutulumu Var Mıdır?

Yaklaşık 1/3 hastada göz tutulumu olmaktadır. Hastaların %20’sinde ise deri tutulumu olmaksızın sadece göz tutulumu görülebilmektedir. Göz tutulumu, deri bulgularının varlığı ve şiddeti ile ilişkili değildir. Göz tutulumunda blefarit, konjonktivit, keratit, fotofobi, sulanma, yanma, kronik göz çevresi ödemi, yaygın göz ağrısı, bulanık görme gibi bulgular gözlenebilmektedir.

Rozasea Hastalığının Klinik Belirtilerini Arttıran Faktörler Nelerdir?

  • Yiyecekler ve içecekler (sıcak ve soğuk içecek ile yiyecekler, çorba, çay-kahve, baharatlı gıdalar, acı, turşu, çikolata, alkol…)
  • Hava koşulları (güneş ışığı, sıcak hava, soğuk hava, nem, rüzgar)
  • Psikolojik stres ve aşırı egzersiz
  • Banyo, temizlik ve kişisel bakım ürünleri (Sıcak banyo ve yüzü tahriş edici temizlik malzemeleri, kolonya, tonik, gülsuyu, ıslak mendil)
  • İlaçlar (Yüze uzun süreli topikal kortikosteroid kullanımı)
  • Sistemik durumlar (adet öncesi, gebelik, menapoz, şiddetli öksürük ve kabızlık)

Rozasea Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Rozasea hastalığının tamamen iyileşmesi zor olsa da, tedavi ile kontrol altında tutulması mümkündür.

  • Genel önlemler:En önemlisi klinik belirtileri arttıran faktörlerden uzak durmanızdır. Hastalığı tetikleyen en önemli faktörlerden birisi de güneştir. O nedenle hayatınız boyunca güneşten korunma konusunda dikkatli olmalısınız. Günde 2-4 saat aralıklarla dermatoloğunuz tarafından önerilen uygun bir güneşten koruyucu kullanmalısınız. Ayrıca güneşten koruyucu şapka ve gözlük takmalı, uygun kıyafet giymeli ve güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde güneşe maruziyetten kaçınmalısınız.
  • Hafif olgularda genellikle krem ve jeller kullanılmaktadır.
  • Şiddetli olgularda:Topikal ajanlarla birlikte sistemik tedavi uygulanır.Lazer ve yoğun atımlı ışık tedavileri oldukça başarılıdır.
  • Lazer ile Tedavi:
  • Lazer sistemleri kılcal damar, kızarıklık, aktif sivilce ve akne tedavilerinde olduğu gibi akne rozasea tedavisinde de başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
  • Akne rozaseada fraksiyonel lazerler tercih edilir. Uygun lazer sistemi ile problemli alan lazer ışınları ile muamele edilir, lazer ısısı ile kılcal damarlar tahrip olur ve kızarıklık görünümü iyileşir. Aynı etki ile yağ bezi salgıları azaltılır, sivilcelenme nedeni olan parazitler ölür ve aktif sivilceler kurutulur.
  • IPL (Yoğun Işık Lazeri) Tedavisi: IPL Rozasea tedavisinde en çok başarı sağlanan uygulamadır.  580 nm ve 515 nm dalga boylarında yoğunlaşmış ışık etkisiyle kırmızı yüz görünümüne sebep olan kılcal damarların giderilmesini, sivilcelenmeye neden olan cilt yüzeyindeki bakteri florasının temizlenmesini ve yüz görünümünün iyileşmesini sağlamaktadır.
  • İPL ile rozasea hastalığının tedavisi 3- 4 hafta aralıklarla ortalama 4 seans uygulanmaktadır.
  • Uygulama sonrası ciltte geçici yanma hissi ve kızarıklık beklenir. Gündelik hayatta herhangi bir kısıtlama oluşturmaz.
  • Uygulama sonrası tüm rozasealı  hastalarımıza günlük hayat için zaten önerdiğimiz aşırı sıcak ortamdan kaçınma, güneşten korunma gibi önerilerimizi tekrarlarız.
  • Hastalık genetik yatkınlıkla ilgili olduğundan damarlar cilt altında sürekli kendini yenileme eğilimi gösterir. Bu nedenle tedavi tamamlandıktan sonra yılda 2 ya da 3 kez olacak şekilde tedavi tekrarları önerilir.

Rozasea Hastalığına Özel Bir Diyet var Mıdır?

Rozasea hastalığına özel bir diyet bulunmamakla birlikte yüzde kızarıklığı arttıran yiyecek ve içeceklerden uzak durmalısınız. Ayrıca sigara ve diğer tütün ürünlerinden de kaçınmalısınız

    Call Now Button